Etiketler
adres değişimi, cinsiyet değiştirme, erkek olmak istedim, gök kuşağı, günlük, kunegond, qunegond, yeni blog adresi
Ne desem, ne yazsam?
Tebdili mekanda ferahlık vardır misali bundan böyle wordpress’ten yayın yapmaya karar verdim.
Bir kaç ay önce ilk blogger sorunları başladığında eski alışkanlıklarına bağlı bir insan davranışı sergileyerek umarsızca blogumu kurtarma girişimlerinde bulunmuştum. Ip ya da Dns numaralarının değişmesiyle durumun kurtarılabileceğini öğrenince gök kuşağının altından geçip de cinsiyet değiştirmiş gibi sevindiydim.
Bu arada parantez içi; çocukken cinsiyet değiştirme işine kafayı çok takmıştım. Hatırlarım o zamanlar çok yağmur yağar, çok güneş açar ve çok gök kuşağı olurdu. Hatta bir keresinde otobüs yolculuğundaydık. Ben ve benim gibi bir kaç çocuk aniden beliren gök kuşağını görünce öyle şamata yaptık ki, şöför bir kenara çekti ve hadi bir koşu geçip geliverin de öyle yolumuza devam edelim dedi.
İki erkek ve bir kız, yani ben, üç kişi otobüsün ön kapısından inip tarlalarda koşturmaya başladık. Bu arada Adana yolllarındayız onu da belirteyim. Belki de Çukurovadan geçiyorduk. Öyle geride kalmış günler ki… Neysem biz üçümüz yarışırcasına gök kuşağına doğru koşuyoruz . Bir itiş kakış. Cinsiyet değiştirmek ikinci plana atılmış, önemli olan ilk varabilmek. Onun telaşı içinde öne geçeni geride kalan iki kişi uçuşan giysilerinden tutarak çekiştiriyor, hızını kesiyor ve arkaya atarak öne geçiyor. Ve bu çekiştirip sona atma işi sırayla devam ediyor. Taa ki nefesimiz tükenene ve gök kuşağının biz koştukça uzaklaştığını algılayana dek…
Bir an geldi, üçümüz birden nefes nefese buğdayların arasına yığılıp kaldık. Suratlar asık otobüse geri döndüğümüzde kahkahalara ve hatırlamak bile istemediğim yersiz şakalara maruz kaldık. Ve yerlerimize oturup Adana’ya varıncaya kadar somurttuk.
İşte böyle bir maceradan sonra, bugün sorsanız cinsiyet değiştirmeyi düşünmem bile. Bu arada diğer iki oğlanı da biliyor ve tanıyorum. Onlarda da cinsiyet değiştirme çabaları olmadı. Acaba o gün neden bu değişimi istemiştik. Geri dönüşü olmadığını bile bile… Ve ne kadar hevesliydik. Ya hayallerimiz gerçek olsaydı, gök kuşağının altından geçmeyi başarsaydık ve ben bugün burada bu satırları yazarken erkek olsaydım…
Bir blog adresi değiştirme yazısından nerelere sürüklendim durdum. Neyse kıssadan hisse blogger’dan koptum artık. Eski yazılarımı transfer etmeyeceğim. Ne olur ne olmaz belki düzelir. Ne olsa ilk göz ağrısı. Yenilerini bir müddet buradan yayınlayacağım.
Her şeyde bir hayır vardır lafı belki de bakarsınız doğru çıkar. Çok meşhur falan olurum.