• 101 Kitap Projesi Liste
  • Sibel Kaçamak

Kunegond'un Penceresinden

~ Çalışma arzusu gelince oturup geçmesini bekliyorum.

Kunegond'un Penceresinden

Tag Archives: insanlar kaça ayrılır?

Kasmalı mı, Kasmamalı mı yoksa Hiç … mı?

14 Perşembe Şub 2013

Posted by Qunegond in Günlük

≈ 8 Yorum

Etiketler

beyin nedir?, insanlar kaça ayrılır?, neden saçımız vardır, saçlar ne işe yarar?, sırma saçlar yarim boğazı yarılar

Image

Çok canım sıkıldığında insanları sınıflara ayırmak iyi gider. Bu sabah şunu düşünmekle işe başladım. Bir insan bir beyin demek olduğuna göre, mademki ancak ölümü gerçekleştikten sonra gömülmeye, yakılmaya, denize atılmaya ya da her neyse ona hak kazanıyoruz, bu organın en belirgin ve en hızlı analiz etmeye temel teşkil edebilecek fiziksel çıktısı nedir? Hatta bu öyle bir çıktı olmalıydı ki, analizini o beyin ile fiziksel, dilsel her hangi bir iletişime, etkileşime geçmeden yapabileyim. Ne yalan söyleyeyim çok fazla fırtına yapmam gerekmedi, hemen buldum.

SAÇLAR

Bir anda devrim yaratacak bir buluş yapmış gibi heyecanlandım. Tabii ya, dedim, bir beynin en doğrudan ve en belirgin çıktısı saçlar. Hem renkleriyle hem de yapılarıyla bir çok şey anlatıyorlar. İnsanoğlunun saçlarıyla bu kadar fazla oynamasının nedeni de işte bu yüzden. Kimlik saklanması. Korunmak. Daha iyi saklanmak. Belki dış etkenlerden belki iç…

Her neyse, şimdi geliştirdiğim teoriye geliyorum. Öncelikle biçimsel açıdan, insanlar ikiye ayrılır:

1) Düz saçlar

2) Kıvırcık saçlar

Düz saçlara sahip insanlar, dengeli görünmekle birlikte uç noktalarda gezerler. Saçlar ne kadar uzunsa bu uç noktalar da birbirlerinden hayli uzaktadır. Bir gün gelir size rüzgar değirmeni enerjisinin önemini savunurlar. Hem oldukça da inandırıcı kanıtlar sunarlar. Sonra bir de bakarsınız ertesi gün kömür ocaklarının yeniden hizmete açılması için imza atmışlar. Gri bölge yoktur. Böyle uç noktalar arasında gidip gelmek bir müddet sonra haliyle yorduğundan çareyi saçları kısaltmakta bulurlar ki saçlar ister kıvırcık ister düz olsun kestirmek, bu sefer düz saçlar için diyorum, kıvırcıklar oldum olası gri bölgededirler, ak ve kara arasında orta yolu bulmalarını sağlamaz.

Kıvırcık saçlar uç noktalarda gezinmezler. Dolayısıyla düz saçlar gibi görünürde değil gerçekten dengelidirler. Yalnız bu dengeleri bir kaos ortamından çıkar. Kıvırcıklık derecesine göre daimi içinde yaşadıkları kargaşanın derecesi hakkında bir fikir sahibi olunabilir. Belki her şey gri olduğundan ak ve kara uçlara sürüklenerek bitap düşmezler ama, beyin içerisindeki bu kaosla birlikte günlük hayatı sürdürmek aynı düz saçlardaki gibi oldukça yorucudur. Çok bunaldıklarında saçlar kısalır ama hayali bir rahatlamanın ardından daha eve gider gitmez pişman olunur. En nihayetinde evet boy kısaldığı için ağırlıkta bir azalma görülmüştür ama kıvırcıklar daha kıvır olduğundan kaosun yoğunluğu artmıştır. Bunu her kıvırcık saça sahip olan derinden bilir. Gelin görün ki kuaförüne asla anlatamaz, bu da başka bir konu. Aslında benzeri bir durum düz saçların kısaltılması ile de yaşanır. Uç noktalar arasında gidip gelmek bele kadar inen saçlarda pek dikkati çekmese de, çünkü belirli bir zaman dilimi geçer, eh haliyle de insan oğlu prensipte sabit değil, değişken bir faktördür hoş karşılanır, büyümeye olgunlaşmaya vurulur, saç boyu kısaldığında gidip gelme sayısı ivme artışı gösterdiğinden, iki kutup arasında çakan elektrik akımları misali dengesizlik had safhalara çıkar. Aman dikkat. Düz saçlar kendilerini de yakıp bitirerek etrafı aydınlatır.

Renk açısından, ki burada aynı biçim gibi doğal yani yaradılıştan gelen renkten bahsediyorum, çeşitlemeler üçe ayrılır. Ara renkler ara beyinlere tekabül eder.

1) Sarışın; soğuk kanlı serin beyinler.

2) Kızıl-Havuç; sıcak kanlı, ateşli beyinler

3) Esmer; her daim öfkeli, uyumsuz beyinler

Bu yüzdendir ki kuzey insanlarını idare etmek güney insanlarını idare etmekten daha kolaydır.

Bu teorinin çıkış noktası da şöyle oldu:

Öncelikle kendimde gözlemledim. Saçlarım kendimi bildim bileli pırasa misali düzken son yıllarda kıvırcıklaşmaya başladi Neden? Not: Bu aralar yine düz. Parantez içinde renkleri de önce kendiliğinden iyice koyulaştı. Sonra yaşlanma itibariyle beyazlar yoluyla açıldı. Gerçi boyatıyorum o başka. Uyumsuz görünmek hoşuma mı gidiyor nedir?

Sonra kanser tedavisi gören bazı kişilerde yeni çıkan saçlar tamamıyla farklı biçimde ve renkte olabiliyorlardı. Neden?

Mantık yoluyla şu çıkarımı buldum. Bilime ihtiyacı olan kim?

Hayatta büyük travmalar, ki kanser de bunlardan bir tanesi, ya da bazen dışarıdan bakan bir gözün normal değerlendirebileceği ve fakat deneyimleyen kişiye fazla gelen fiziksel, ruhsal travmalar ya da tam tersi eksi travmalar ki bundan tanımı yapılabilirse eğer sebepsiz mutluluğu kastediyorum, beynin yapısında ve dolayısıyla en doğrudan dışa vurum biçimi saçlarda değişiklik yapma gücüne sahiptir.

Dün Ted Talks’da Kathryn Schultz’un On Being Wrong /Yanılıyor Olma isimli konuşmasını izledim. Konuşmanın sonlarına doğru biz insan oğulları fikir ayrılığında bulunduğumuz kişilere karşı 3 türden tepki gösteririz diyor.

1) Çok cahil, benim bilgime sahip değil.

Fikir ayrılığında bulunduğumuz kişi ile aynı eğitimi ve bilgiyi paylaşıyorsak eğer;

2) Çok salak, geri zekalı

Fikir ayrılığında bulunduğumuz kişi ile kanıtlanmış bir şekilde aynı zeka düzeyine sahipsek eğer; ki bunu duymak kopardı beni…

3) Kasten yapıyor, aslında doğruyu biliyor ama özellikle çarpıtıyor, kötü bu kötü…

Kendime kıssadan hisse:

Madem başkaları ya cahil, ya geri zekalı ya da kasten yapıyor, madem ben başkalarının gözünde ya cahil, ya geri zekalı ya da kasten yapıyorum, o zaman niye kasmalı?

Bunu derecelendir:

 Subscribe in a reader

Okudukça

Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseybim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.

Çavdar Tarlasında Çocuklar
J.D.Salinger

Ara ki Bulasın

Ne Diyordum?

  • İz Peşinde
  • Kahveyi bıraktım, başıma gelenler
  • Taş bu yumurtalar taş
  • Bir haftalık kazanç: Mo Yan, Yu Hua, Engin Türkgeldi
  • Bir alışkanlık oturtmaya çalışıyorum
  • Uzun zaman oldu görüşmeyeli…
  • Ovalama Günleri/Günlükleri

Çok Okunasılar

  • Gelmiş Geçmiş En Etkili 100 Yazar Listesi
  • Bir Rüya Gibi
  • 1/101 - Çavdar Tarlasında Çocuklar Hakkında
  • >Yaka Düğmelerinden Erkek Karakter Tahlili
  • >Korkuyu Beklerken / UBOR-METENGA
  • >Ağaçlar ve İnsanlar
  • 4/101 Kitap: Solgun Ateş

Instagram

Follow me on Twitter

Tweetlerim

Diğer 850 takipçiye katılın

Follow Kunegond'un Penceresinden on WordPress.com

Tali Bloglar

  • Kunegond'un Objektifinden
  • Qunegond Okudukça

Goodreads

OKUYORUM

101 KİTAP PROJESİ : 5/101

Pel-Mel

5 hafta 5 roman 12. İstanbul Bienali 50 shades of grey 101 Kitap acayip Adorno anneler anılar apollon tapınağı Bilge Karasu boğazda eğlence bumed Bu puzzle kaç parça? bu sabah Bu ses de nedir? can sıkıntısı Carson McCullers central perk deniz E.L.James erotik-romantik romanlar etiket biliyorum önemlisin ama aklıma bir şey gelmiyor etiketlemekten sıkıldım etiketsiz ezik fark Fay Hatları Fransız Teğmenin Kadını Gece günlük hani hatıralar her eve bir kültür kampanyası hissi iphone isimsiz iç sıkıntısı Jean Genet John Fowles kahve kelebek kendini tanı Kirko ile Kriko'nun maceraları kitap Kunegond'u Yaşatma ve Kalkındırma Vakfı İlanı köpek balığı metinleri mahalle Mark Ravenhill mubi ile film izlemek Nancy Huston nereye gider? Oğuz Atay Palahniuk paris Paris Defteri pazar pazar günlerinin seyir defteri pazar günü ne yapılır Pazar Keyfi Post A Day 2011 Refik Halit Karay renk rüya görmeden olmaz rüyalarım ve ben sabah saçmalama serbestisi içinde yüzmek en büyük özgürlük tembellik güzeldir tembelliğin böylesi ubor metenga buluşmaları woody allen Yalnız Bir Avcıdır Yürek Yekta Kopan Yer altında dünya var zavallı medusa Çırağan Okumaları

Kategoriler

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 850 takipçiye katılın

Blogroll

  • ACA'nın Çekirdek Bakışı
  • Anlatmak İstedim
  • ANNECİK VE CİCİK
  • Aydan Atlayan Kedi
  • ÖYKÜ
  • Bir Dilim Sohbet
  • BLACK ESPRESSO
  • Classic Movies Digest
  • Defter
  • Fil Uçuşu
  • Gay Kedi
  • Jose Naranga
  • KADINBEDENSAHNEDÜNYA
  • Laini Taylor
  • Leylak Dalı
  • Murat Gülsoy
  • Nam-I Diğer Annecik
  • Stupid Little Things
  • SİRENİN SESİ
  • Vladimir'in Derdi
  • İÇİMDEN ÇAĞLAYANLAR
  • İyi geceler küçük Joe

Sakla Samanı

  • Haziran 2019 (1)
  • Nisan 2019 (1)
  • Ocak 2019 (4)
  • Mayıs 2018 (2)
  • Şubat 2018 (1)
  • Ocak 2018 (3)
  • Aralık 2017 (1)
  • Kasım 2017 (1)
  • Temmuz 2017 (1)
  • Mayıs 2017 (1)
  • Şubat 2017 (2)
  • Ocak 2017 (5)
  • Kasım 2016 (1)
  • Haziran 2016 (1)
  • Mayıs 2016 (3)
  • Nisan 2016 (2)
  • Ocak 2016 (13)
  • Mayıs 2015 (2)
  • Şubat 2015 (1)
  • Kasım 2014 (4)
  • Mayıs 2014 (2)
  • Nisan 2014 (3)
  • Şubat 2014 (1)
  • Ocak 2014 (6)
  • Aralık 2013 (4)
  • Kasım 2013 (4)
  • Ekim 2013 (2)
  • Eylül 2013 (3)
  • Ağustos 2013 (1)
  • Temmuz 2013 (7)
  • Haziran 2013 (3)
  • Mayıs 2013 (1)
  • Nisan 2013 (3)
  • Mart 2013 (11)
  • Şubat 2013 (3)
  • Ocak 2013 (6)
  • Aralık 2012 (5)
  • Kasım 2012 (4)
  • Ekim 2012 (11)
  • Eylül 2012 (5)
  • Ağustos 2012 (3)
  • Temmuz 2012 (13)
  • Haziran 2012 (4)
  • Mayıs 2012 (4)
  • Nisan 2012 (5)
  • Mart 2012 (2)
  • Şubat 2012 (5)
  • Ocak 2012 (8)
  • Aralık 2011 (6)
  • Kasım 2011 (16)
  • Ekim 2011 (6)
  • Eylül 2011 (11)
  • Ağustos 2011 (6)
  • Temmuz 2011 (11)
  • Haziran 2011 (24)
  • Mayıs 2011 (13)
  • Nisan 2011 (17)
  • Mart 2011 (29)
  • Şubat 2011 (7)
  • Ocak 2011 (7)
  • Aralık 2010 (13)
  • Kasım 2010 (11)
  • Ekim 2010 (7)
  • Eylül 2010 (15)
  • Ağustos 2010 (3)
  • Temmuz 2010 (3)
  • Haziran 2010 (9)
  • Mayıs 2010 (4)
  • Nisan 2010 (3)
  • Mart 2010 (14)
  • Şubat 2010 (15)
  • Ocak 2010 (25)
  • Aralık 2009 (21)
  • Kasım 2009 (24)
  • Ekim 2009 (10)
  • Eylül 2009 (14)
  • Ağustos 2009 (22)
  • Temmuz 2009 (14)
  • Haziran 2009 (31)
  • Mayıs 2009 (31)
  • Nisan 2009 (30)
  • Mart 2009 (34)
  • Şubat 2009 (25)
  • Ocak 2009 (8)
  • Aralık 2008 (1)
  • Kasım 2008 (5)
  • Ekim 2008 (1)
  • Ağustos 2008 (1)
  • Haziran 2008 (5)
  • Nisan 2008 (3)
  • Mart 2008 (15)

Vurun Kahpeye

  • 337.310 hits

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.com

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası