• 101 Kitap Projesi Liste
  • Sibel Kaçamak

Kunegond'un Penceresinden

~ Çalışma arzusu gelince oturup geçmesini bekliyorum.

Kunegond'un Penceresinden

Tag Archives: pazar günü ne yapılır

Bienal’deyim Geleceğim

29 Pazar Eyl 2013

Posted by Qunegond in Günlük

≈ 2 Yorum

Etiketler

belki, Bienal 2013 deyim geleceğim, dolu, gonzalo, lebrija, meksika, pazar, Pazar günü gezme günü, pazar günü ne yapılır, pazar günlerinin seyir defteri, Pazar Keyfi

IMG_7917Geçen Pazar Bienal günüydü. Bu Pazar da aynen. Belki haftaya Pazar da. Meksika’lı sanatçı Gonzalo Lebrija’nın eserinde olduğu gibi hüzün ve keder dolu bir küsme söz konusu değil. Sadece başka bir yöne bakıyorum. Yakında geleceğim.

Not: Bu sene Bienal ücretsiz.

İkinci Not: Rehberli Turlar 20 tl ama faydalı, yoksa Bienal’de-insanlar-ne-bulur-hiç-anlamam tehlikesiyle karşı karşıyasınız haberiniz olsun.

Bunu derecelendir:

Pazar Tavsiyesi: Sine Ergün’den Bazen Hayat

30 Pazar Haz 2013

Posted by Qunegond in Günlük, kitaplar üzerine, okuduklarım

≈ 5 Yorum

Etiketler

2013 Sait Faik öykü ödülü, anatole france, öykü kitapları, Bazen Hayat, evrensel, kelebek, pazar günü ne yapılır, Pazar günü okuma tavsiyeleri, sait faik, Sine Ergün, zadie smith

IMG_7693

Düne niyet, bugüne kısmet bu öykü kitabı son zamanlarda okuduklarımın içinde en tatlı olanlarından bir tanesi. Ele alınca bitirmeden bırakılamayan cinsten. Epi topu 92 sayfa. Sine Ergün böylesi bir mekana 28 harika öykü sığdırmayı başarmış ender minimalist öykücülerden biri.

Adını ve kitabı ilk olarak Kasım ayında Tüyap Kitap Fuarında Yekta Kopan’dan işittim. Şiddetle tavsiye ettiklerinden biriydi. Hatta not defterime ilk alınacaklar olarak kaydetmişim. Daha sonra geçen ayki kitap okuma grubumuzda bir arkadaşım, hani geçen gün Beyoğlu’nda buluştuğum, Murat Gülsoy’un atölyede tavsiye ettiğini söyleyerek ayın kitabı olarak önerdi. Bu arada itiraf edeyim geçen dönem karmaşık ve yoğun günler  geçirdiğimden atölyeye ve yazmaya ara verdim. Umarım baharda (son) daha dinlenmiş olarak yeniden başlarım. Ardından da ekledi, 2013 Sait Faik Ödülü aldı. O gün ayın kitabı, hatta kitapları çünkü ancak 2 ay sonra toplanabilecektik, başkalarını seçtik; Zadie Smith-Güzelliğe Dair ve Anatole France-Thais. Neyse Perşembe günü sohbet arasında yeniden lafı geçince dönüş yolunda Mephisto’ya uğrayıp aldık. Cuma sabahı okudum. 

Öykülere gelince günlük sıradan durumlardan oluşup biraz da çarpıcı evrensel ve/veya içinde bulunduğumuz topluma ait gerçeklerden bahseden zamansız, mekansız anlatılar, hatta gözlemler demek yerinde olur. Her ne kadar birinci tekil şahıstan yazılmış olsalar da… Zamansız ve mekansız çünkü her birine bu coğrafyada rastlanabileceği gibi başka coğrafyalarda da rastlanabilir, bugün olmuş olabileceği gibi dün olmuş ya da gelecekte olacak olabilir. İçlerinden bir tanesi bana belirli bir zamanı hatırlattı. Kelebek Mevsimi;

Her yer kelebek, dedi, bu mevsimde. Bu mevsimde kelebek olmaz, çok yağmur yağdı, ondan zağar. Pencereyi açık bırakmaya gelmiyor, doluşuyorlar. Hayır mı şer mi bilemedim. Hayırdır, niçin şer olsun, dedi. Bilmem, çivisi çıktı dünyanın, yutkundu, çay kaşığını boş bardağın içine bıraktı, bardağı parmağının ucuyla itti, yutkundu yine, Oralarda aç kalma, dedi, Kalmam. Paran var mı? Var. Gitmesen olmaz mı? Olmaz. Eh, iyi sen bilirsin. Bizden mi sıkıldın, bak kızmaca gücenmece yok. Yok, sıkılmadım. E nedir? Apar topar geldin, apar topar gidiyorsun.

[…]

Hatırlıyorum 3-4 sene önceydi, İstanbul’u irili ufaklı kahverengi güve kelebekleri basmıştı. Gerçekten de pencere açmaya gelmiyordu. Daha sonrasında mutfaklar, mutfaklardaki erzaklar kurtlandı. Hatta bu kurtlanma macerasını burada da paylaşmıştım. İşte bu satırları okurken ister istemez birlikte ortak bir şeyler yaşamış olmanın değişik bir duygusuyla gülümsedim. Acaba sonrasında onun mutfağı da kurtlanmış mıydı? Gerçi çoğu öyküyü gülümseyerek, keyifle okudum. Bazen Ölüm’de içim gitti. Sinek çarpıcıydı. Beni yine aldı bir anda gençlik yıllarıma, oturup ders çalıştığım anlara taşıdı. Ama asıl önemlisi Ergün’ün samimi dilinden, konuşma çizgileri kullanmadan gerçek hayatta aktığı gibi bilinç sesiyle karışık yazışından hoşlandım. Klasik biçimsel kalıplar içine sıkışıp kalmadan da bir şeyler anlatılabileceğinin kanıtı.

Son bir alıntı, Sinek öyküsü; gerisi için kitabı alın, okuyun.

8 TL.

Neredeyse 1 tost 1 ayran parası ama çok daha fazla doyurucu.

Kitap ayracıyla sineği şarap bardağından çıkarıyorum. Ne diyeyim, kendi hatası. Tepemde vızıldayıp kafamı dağıtıyor olsa da bir yoldaşlığımız var.

Hava almaya başlayınca hareketleniyor, kanat çırpıyor ya, uçamıyor. Devinimi de dengesiz, şarap çarpmış olacak.

Boyuna debeleniyor, izliyorum. Öldürsem daha mı iyi, diye düşünüyorum, yaşamaktan memnuniyetsiz gibi.

Uzunca zaman geçiyor, uçamıyor bir türlü. İşimi bıraktım, dikkatim onda. Sonunda kitapla üstüne sertçe vuruyorum, neredeyse tahta masanın içine karışıyor, kanatları iki yana açılmış. İyi mi yaptım öldürmekle, ikilemdeyim. Vicdanım ne diyor?

Vicdanla iyilik kötülük olmaz, diye düşünüyorum. Nasıl bildim ölmek istediğini, ben öldürmek istedim belli ki.

Bunu derecelendir:

Pazar İzlenimleri

27 Pazartesi May 2013

Posted by Qunegond in Günlük

≈ Yorum bırakın

Etiketler

çiçek görüntüleri, çocuk oyunları, bayanlar, bayanlar tuvaleti, caddebostan sahil hafta sonu ne hale gelir., etkinlik sonrası pislik, göztepe parkı, pazar günü ne yapılır, su şenlikleri

IMG_6771

Göztepe Parkı yerinde camii olmasın diye uzun yıllar mücadele verdikten sonra geçenlerde yeni düzenlemesi yapılan park alanı Kadıköy halkına dense de neredeyse bütün İstanbul’un hizmetine açıldı. Bizim buralarda daha önceden hiç görmediğim kalabalık her daim Göztepe Parkı’nda. Bu da daha önce yabani hali varkenki hüzünlü havasını tamamıyla kaybettiği anlamına geliyor. Hele ki yağmurlu havalarda, kırık dökük boş çocuk oyun alanlarının yanı başında durup zamanın geçmesini seyretmeyi özleyebilirim. Lakin bu hali de bana, Paris’in göbeğindeki Luxembourg Parkı’nı hatırlattı. Hem oturup kitap okunabilecek, eskiden çocuğunu az da olsa oynamaya getiren annelerden sadece şanslı bir kaçının oturabileceği miktarda olan bank sayısı hatırı sayılır oranda arttı. Diğer taraftan da etrafta öyle rengarenk bir görüntü var ki büyüsüne kapılmamak elde değil.

IMG_6688
IMG_6693 IMG_6705 IMG_6711 IMG_6715 IMG_6721 IMG_6723 IMG_6733 IMG_6735

Fotoğraflamayı unutmuşum ama parkın en önemli gelişmesi sağda tenis kortlarının oraya denk gelen bir yerde kocaman ince uzun bir tuvaletler zincirinin açılması. Parkın yeni halinde arkasına saklanıp çömelecek ağaç ve/veya çalı kalmadığından ihtiyaç iyice baş göstermişti. Yine bayanlar kısmı kuyruk, kuyruk. Erkekler sakin. Erkeklere 1 kabin yapıldığı yerde bayanlara 5 yapılsın. Daha aşağısı kurtarmıyor benden söylemesi. Bu arada geçen 10 gün içinde Paris’teydim. Seyahatin 1/3 zamanı tuvalet önünde kuyruk beklemekle geçti. İster halka açık olsun, ister cafe-restoran içindeki olsun kuyruksuz bir tane yakalayamadım. Fakat tüm marketlerde yetişkinler için bel ölçülerine uygun paket paket Pampers satılıyor haberiniz olsun. Bir dahaki sefere aynen donanımımı hazırlayıp öyle gidiyorum.

IMG_6745 IMG_6748 IMG_6763Şimdiye kadarki fotoğraflar eski çekimlerdi. Dün sahile inmek için parkın içinden geçerken aniden sağ tarafta dipte bir zamanlar orada olmayan yeni bir göl gördük. Rotayı hemen oraya doğru kırdık. Vazolu Ağaçlar. Bunlardan bir kaç tane var.

IMG_7536

İşte gölün uzaktan görüntüsü:
IMG_7539 IMG_7541 IMG_7542

Tam ortasında bir de köprüsü var:IMG_7543 IMG_7545 IMG_7548 IMG_7554 IMG_7555 IMG_7556 IMG_7557

İskeleye giden tahtalar tamirata giren demiryollarımızın eski ahşap traversleri. Yemyeşil çimenlerin arasında nasıl güzel duruyorlar… Yepyeni parka nostaljik bir hava estirmiş. IMG_7559

Park nasıl sulanıyor derseniz bu görünen çimenlerin altı inşaat aşamasında borularla döşendi alttan sulama var.  IMG_7560

Solan laleler, sardunyalar, açelyalar ve sevmediğim o yüzden de adını bile hatırlayamadığım ama uzaktan toplu görünümü hoş olan saksı çiçeği olarak bildiklerimle yer değiştirmiş. IMG_7562 IMG_7563

Sonra sahile indik. Plajlar açılmasa da deniz mevsimi başlamış. Her yazki gibi bu senede mayolarımızı alıp buradan denize girelim vaatleri içinde etrafa baka baka yürüyüşümüze devam ettik. Yapmayacağımız kesin. Suadiye’de deniz kenarındaki cafede oturduktan sonra denizin hiç de öyle uzaktan göründüğü gibi olmadığını keşfettik.IMG_7564

Caddebostan’a geldiğimizde hafta sonu iğrençliğiyle karşılaştık. Yalnız bu sefer Red Bull etkinliği olduğundan pislik diz boyuydu. Hayır etkinlik olmasın demiyorum, etraf şenleniyor ama bu çöp durumuna herkes bir çare düşünsün. Yetersiz sayıdaki çöp kutularının etrafındaki bu birikmeler yine de en saygılı olanlarıydı. IMG_7566 IMG_7569 IMG_7571 IMG_7572 IMG_7573

Kanatlanamayıp kıyılara oturan uçurtma-insan modeli yapımcaklar. IMG_7574

Temizlenmesini zorlaştırmak üzere iyice kenara sıkıştırılan yemek-içek artıkları. IMG_7576 IMG_7577

Suadiye’ye yürüdükten sonra geri döndük. Göztepe Parkı Yaz Su Şenlikleri etrafındaki bir bankta bir kaç dakika soluklanıp keyiflendikten sonra eve döndük.

Sular kapanınca bir sonraki seansı beklerken…

IMG_7590

Bunu derecelendir:

 Subscribe in a reader

Okudukça

Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseybim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.

Çavdar Tarlasında Çocuklar
J.D.Salinger

Ara ki Bulasın

Ne Diyordum?

  • İz Peşinde
  • Kahveyi bıraktım, başıma gelenler
  • Taş bu yumurtalar taş
  • Bir haftalık kazanç: Mo Yan, Yu Hua, Engin Türkgeldi
  • Bir alışkanlık oturtmaya çalışıyorum
  • Uzun zaman oldu görüşmeyeli…
  • Ovalama Günleri/Günlükleri

Çok Okunasılar

  • Gelmiş Geçmiş En Etkili 100 Yazar Listesi
  • 1/101 - Çavdar Tarlasında Çocuklar Hakkında
  • Yer Altında Dünya Var - Refik Halit Karay
  • Roman Adı Nereden Gelir?
  • Tesadüflere İnanıyor ve Bekliyorum
  • Dışa Yolculuk - Virginia Woolf
  • >Sabah Sabah Yapılan Bilinç Akışına Örnekler

Let’s Tweet Again

  • @KaanSekbann Botoks vs gibi sozde genclestiricilere bulasmamak 1 week ago
  • RT @sisternon: Amerikalı bir eski asker, savaş ekonomisi nedir ve bununla nasıl mücadele edilir tane tane anlatmış. Keşke biri Türkçe altya… 1 week ago
  • Portrait with Golden Mask, 2019, Marina Abramoviç, The Ckeaner Sergisinden @ Museum of Contemporary Art, Belgrade instagram.com/p/B4vQI6YACDz/… 3 weeks ago
  • Aaa-Aaa, 1978 Marina Abramovic ile Ulay birbirlerini aaaa’larken, 15 dk. @ Museum of Contemporary Art, Belgrade instagram.com/p/B4r2OhPA8GP/… 3 weeks ago
  • Yedinci gün, yedinci kitap. Teşekkürler sevgiferidunoglu 😘 @ Göztepe, Istanbul, Turkey instagram.com/p/B4es0ljAGBs/… 1 month ago

Diğer 848 takipçiye katılın

Follow Kunegond'un Penceresinden on WordPress.com

Tali Bloglar

  • Kunegond'un Objektifinden
  • Qunegond Okudukça

Goodreads

OKUYORUM

101 KİTAP PROJESİ : 5/101

Pel-Mel

5 hafta 5 roman 12. İstanbul Bienali 50 shades of grey 101 Kitap acayip Adorno anneler anılar apollon tapınağı Bilge Karasu boğazda eğlence bumed Bu puzzle kaç parça? bu sabah Bu ses de nedir? can sıkıntısı Carson McCullers central perk deniz E.L.James erotik-romantik romanlar etiket biliyorum önemlisin ama aklıma bir şey gelmiyor etiketlemekten sıkıldım etiketsiz ezik fark Fay Hatları Fransız Teğmenin Kadını Gece günlük hani hatıralar her eve bir kültür kampanyası hissi iphone isimsiz iç sıkıntısı Jean Genet John Fowles kahve kelebek kendini tanı Kirko ile Kriko'nun maceraları kitap Kunegond'u Yaşatma ve Kalkındırma Vakfı İlanı köpek balığı metinleri mahalle Mark Ravenhill mubi ile film izlemek Nancy Huston nereye gider? Oğuz Atay Palahniuk paris Paris Defteri pazar pazar günlerinin seyir defteri pazar günü ne yapılır Pazar Keyfi Post A Day 2011 Refik Halit Karay renk rüya görmeden olmaz rüyalarım ve ben sabah saçmalama serbestisi içinde yüzmek en büyük özgürlük tembellik güzeldir tembelliğin böylesi ubor metenga buluşmaları woody allen Yalnız Bir Avcıdır Yürek Yekta Kopan Yer altında dünya var zavallı medusa Çırağan Okumaları

Kategoriler

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

Diğer 848 takipçiye katılın

Blogroll

  • ACA'nın Çekirdek Bakışı
  • Anlatmak İstedim
  • ANNECİK VE CİCİK
  • Aydan Atlayan Kedi
  • ÖYKÜ
  • Bir Dilim Sohbet
  • BLACK ESPRESSO
  • Classic Movies Digest
  • Defter
  • Fil Uçuşu
  • Gay Kedi
  • Jose Naranga
  • KADINBEDENSAHNEDÜNYA
  • Laini Taylor
  • Leylak Dalı
  • Murat Gülsoy
  • Nam-I Diğer Annecik
  • Stupid Little Things
  • SİRENİN SESİ
  • Vladimir'in Derdi
  • İÇİMDEN ÇAĞLAYANLAR
  • İyi geceler küçük Joe

Sakla Samanı

  • Haziran 2019 (1)
  • Nisan 2019 (1)
  • Ocak 2019 (4)
  • Mayıs 2018 (2)
  • Şubat 2018 (1)
  • Ocak 2018 (3)
  • Aralık 2017 (1)
  • Kasım 2017 (1)
  • Temmuz 2017 (1)
  • Mayıs 2017 (1)
  • Şubat 2017 (2)
  • Ocak 2017 (5)
  • Kasım 2016 (1)
  • Haziran 2016 (1)
  • Mayıs 2016 (3)
  • Nisan 2016 (2)
  • Ocak 2016 (13)
  • Mayıs 2015 (2)
  • Şubat 2015 (1)
  • Kasım 2014 (4)
  • Mayıs 2014 (2)
  • Nisan 2014 (3)
  • Şubat 2014 (1)
  • Ocak 2014 (6)
  • Aralık 2013 (4)
  • Kasım 2013 (4)
  • Ekim 2013 (2)
  • Eylül 2013 (3)
  • Ağustos 2013 (1)
  • Temmuz 2013 (7)
  • Haziran 2013 (3)
  • Mayıs 2013 (1)
  • Nisan 2013 (3)
  • Mart 2013 (11)
  • Şubat 2013 (3)
  • Ocak 2013 (6)
  • Aralık 2012 (5)
  • Kasım 2012 (4)
  • Ekim 2012 (11)
  • Eylül 2012 (5)
  • Ağustos 2012 (3)
  • Temmuz 2012 (13)
  • Haziran 2012 (4)
  • Mayıs 2012 (4)
  • Nisan 2012 (5)
  • Mart 2012 (2)
  • Şubat 2012 (5)
  • Ocak 2012 (8)
  • Aralık 2011 (6)
  • Kasım 2011 (16)
  • Ekim 2011 (6)
  • Eylül 2011 (11)
  • Ağustos 2011 (6)
  • Temmuz 2011 (11)
  • Haziran 2011 (24)
  • Mayıs 2011 (13)
  • Nisan 2011 (17)
  • Mart 2011 (29)
  • Şubat 2011 (7)
  • Ocak 2011 (7)
  • Aralık 2010 (13)
  • Kasım 2010 (11)
  • Ekim 2010 (7)
  • Eylül 2010 (15)
  • Ağustos 2010 (3)
  • Temmuz 2010 (3)
  • Haziran 2010 (9)
  • Mayıs 2010 (4)
  • Nisan 2010 (3)
  • Mart 2010 (14)
  • Şubat 2010 (15)
  • Ocak 2010 (25)
  • Aralık 2009 (21)
  • Kasım 2009 (24)
  • Ekim 2009 (10)
  • Eylül 2009 (14)
  • Ağustos 2009 (22)
  • Temmuz 2009 (14)
  • Haziran 2009 (31)
  • Mayıs 2009 (31)
  • Nisan 2009 (30)
  • Mart 2009 (34)
  • Şubat 2009 (25)
  • Ocak 2009 (8)
  • Aralık 2008 (1)
  • Kasım 2008 (5)
  • Ekim 2008 (1)
  • Ağustos 2008 (1)
  • Haziran 2008 (5)
  • Nisan 2008 (3)
  • Mart 2008 (15)

Vurun Kahpeye

  • 322.991 hits

Meta

  • Kayıt Ol
  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.com

Vazgeç
Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası