Gün boyunca evde elektrikler kesik. Öyleyse ben de ofise gider çalışırım dedim. Zaten özlemiştim. Bugün ofis kalabalık. Havanın güzel olmasından gerek. Gerçi hoş bir kalabalık bu. Yan masada iki kız Ales’e çalışıyor. Önümdeki iki adam birbirlerini tanımıyorlar ancak aynı masayı paylaştılar burası öylesine kalabalık, biri otellere teklif hazırlamakla meşgul diğeriyse yanı başında küçük bir hesap makinesi harıl harıl çarpıyor, bölüyor belki de topluyor çıkartıyor. Ne bileyim? Uzaktan ancak bu kadar görebiliyorum. Yüzündeki ifadeye bakılırsa bütçe revizyon durumları diyorum. Eh yakında yılı yarılıyoruz. Köşede başka bir adamcağız daha var, adam ile adamcağız arasındaki fark, yani kişisel kastettiğim fark birincisinin genç ikincisinin yaşlı olması, elinde bir kitap okuyor, yazıyor, çiziyor. Sonra başka bir köşede Ales’e çalışan kızların hocası sessiz sedasız bilimsel çalışmalarına belki de soru hazırlıklarına dalmış.
Bütün bunlardan bana ne değil mi? Değil işte… Herkes kendi halinde olup çıt çıkarmadan çalışınca harika bir ofis ortamı oluyor. Derinden gelen klasik müzik notaları da cabası. Böyle günlerde en sevdiğim ofis burası.
Qune gevelemeyi bırak artık. Kabul et işte aklına yazacak bir şey gelmiyor.
İçimden kapa çeneni demek geçmesine rağmen ağzımdan şu sözler dökülüyor:
Haklısın, çünkü aklım sabahleyin düşündüğüm ancak ofise gelene kadar yolda kaybettiğim konuda.
Bırak artık şu fikrin arkasından yas tutmayı da biran evvel başla yazmaya.
Neden her zaman haklısın bilmem ki? Bir gün seni sırf bu yüzden öldüreceğim. Hep haklı olduğun için.
Hadi yeter artık bahane üretme ve eyleme geç. Aç bak bakalım bugün önerdikleri konu neymiş. Günlük Yazı Fikirleri.
Pekala baktık işte: 10 yıl evvelki halinizle bugünkünü çeşitli alanlarda bir çarpıştırın bakalım hanginiz hangi alanda kazanacaksınız?
10 sene önce neredeydim?
Bir şirkette en mutlu anlarımı yaşıyordum. 2002 yılının yaz başında tek taraflı şiddetli geçimsizlikten ayrıldım.
1) İsteklerimi elde etmek konusunda o zamanlar ne pahasına olursa olsun savaşırdım. Şimdi “bırak gitsin” felsefesiyle istek değiştiriyorum. Pahasının çok pahalı olduğuna kanaat getirdim. Hangimiz kazandı ki? Görünürde 10 yıl genç halim. Belki hedeflediklerim olmuyor ama içim daha rahat sanki.
2) 10 yıl önceki Ben şu fazla kilolarımı şıppadanak verirdi. Şimdiki bana 5 basardı.
3) 10 yıl önceki Ben köle gibi çalışmaktan çok az okurdu ve hiç yazı yazmazdı. Günlük bile tutmazdı. Okuma yazma konusunda şu anda ben ona 5 basarım.
4) 10 yıl önceki Ben uzun zamandır araba kullanmadığı için trafiğe ürkerek çıkardı. Şimdiki Ben şehirler arası bile gidip geliyor.
5) 10 yıl önceki Ben King oynarken C.İ’yi yenemezdi. Şu anki Ben C.İ.’yi yine yenemiyor.
6) 10 yıl önceki Ben’in çeviri yapmak aklının ucundan bile geçmezdi. Şimdiki Ben’in hali hazırda basılmış 6 kitabı var. Halen de tanıdıklara çeviri yapmaya devam ediyor. Gerçi iyi mi ediyor yoksa kötü mü, ona pek karar veremedim.
7) 1o yıl önceki Ben on parmak daktilo yazamazdı. Şimdiki Ben de yazamıyor.
8) 10 yıl önceki Ben delirdiğine kanaat getirmek üzereydi. Şimdiki Ben diğerlerinin deli olduğuna inanıyor.
9) 10 yıl önceki Ben’in eski arkadaşları kalmamıştı. Şimdiki Ben Facebook sayesinde onlara kavuştu.
10) 10 yıl önceki Ben’in hafızası süperdi. Bilumum telefon numaralarını hatırlardı. Şimdiki Ben kendi doğum gününü bile unutuyor.
Şebnem said:
Fotoğraf karesi nekadar dinlendirici.Yazdığın on maddeyi okurken trafik haricinde hepsine katıldım.Trafik,çünkü araba kullanmayı sevmiyorum.Özellikle deliliğim ve cep telefonumu bile aklımda tutmama isteği tam benlik olmuş.Bence yine sözcüklerin akıcı bir dille yazını
oluşturmuş,Kunegond’um,sevgiyle kal…
Qunegond said:
Evet cok dinlendirici. O yuzden bu cafe’de oturup yazmayi seviyorum. Ortak yanimiz cokmus:-) İsten ayrilinca coluk cocugu oradan oraya tasima, kosturma isleri derken direksiyonda iyice ustalastim. Araba kullanmayi sever oldum. Sevgilerle.
iPhone’umdan gönderildi
Vladimir said:
Ben de on yıl öncesine gmre daha iyi olduğumu düşünüyorum özellikle son bir yılım bana çok şeyi geri kazandırdı. İstediklerimi yapmaya vakit ayırabilmek beni mutlu ediyor.
Qunegond said:
Ne guzel bir sey di mi o? Bir de calisma saatleri herkes icin makul olsa. 9-16 bence en iyisi. Hafta sonu tatil.
iPhone’umdan gönderildi
berrin said:
On yıl önceki Sibel’i tanımam ne yazık ki ama şimdiki Sibel’i görünce yazıda, özlemişim onu hissettim…en yakın bir sempozyumlu akşamda görüşmek üzere, sevgiler.
Qunegond said:
Berrin,
Dün akşam sizin evin önünden geçerken kulakların çınladı mı? Ben de çok özledim. Ne iyi olur yakınlarda bir sempozyum yapsak. Sahi diyorum… çok öptüm. sevgiler.
selgingb said:
Sevgili Qunegond,
Salinger öyküleri koleksiyonunu çoğaltmak için bir kırtasiyeye bıraktım. mail adresini selgingb@gmail.com‘a gönderebilirsen öykü koleksiyonunu alabileceğin kırtasiyenin yer tarifini yazayım. sevgiler.
Qunegond said:
çok teşekkürler. şimdi gönderiyorum.
kanatsizkelebek said:
Senin yazını okuyunca ben de 10 yıl öncesine gittim;o dönem iş yerim değişmişti, yeni yerime uyum sağlamakla meşguldüm, hayata, dışarıya, güneşe yabancıydım. Şimdiki halimden memnunum. Geçmiş geçmiştir…
Qunegond said:
bence de bana bu karşılaştırma oldukça eğlenceli geldi. her 10 yılda bir tekrarlamalı:-)